10 Eylül 2014 Çarşamba

Güvenli, mutlu, sıcak, hiddetsiz ve şiddetsiz ülke Küba..... 2014

Mutlu kent Havana...

Ağustos'un sonlarında başlayıp, Eylül'ün ilk günlerinde son bulan sekiz gecelik Havana gezimden bazı kesitleri, gitmeyi düşünen gezginler için paylaşıyorum. Seyahatim süresince tuttuğum günlük 43 sayfayı buldu. Havana ile ilgili

Güvenli, mutlu, sıcak, hiddetsiz ve şiddetsiz ülke Küba...

Turistik bölgelerde hemen her barda, restoranda, kafede yerel müzisyenler görebiliyorsunuz. Ayrıca değişik mekanlarda ve hepsinde "From Bueno Vista Social Club" yazan afişler eşliğinde yemek dahil bilet satan organizasyonlar kafa karıştırıyor. Hepsinin ortak noktası Bueno Vista Social Club ve en iyi oldukları iddiası. Açıkçası bana sokak müzisyenleri yetti de arttı bile.

Hediyelik eşya konusunda Obispo Bulvarı ve/veya Hotel Habana Libre çevresi tercih edilebilir. Fiyat, kalite ve çeşit konusunda farklılıklar olduğu için acele etmemek zamana bırakıp karşılaştırıp almakta yarar olduğunu söyleyebilirim. Pazarlık yapmayı da atlamamalı.

Kara fasulyeli kahverengi pilav lezzetli, olmazsa olmaz değil bence. Istakoz görünce balık denemedim ancak yediğim karides ve ıstakozları beğendim. Kalamar ve mürekkep balığı birikimi yerde karşıma çıktı, tercihimi ıstakozun yana kullandım. Domuz ve tavuk etleri sık sık karşınıza çıkar. Mekânlarda domuz, deniz, tavuk karışımı tabaklar menüde yer alıyor. Tavuk ve domuz 3-7 CUC arasında servis ediliyor, karides 5-10 arasında, ıstakoz ise 10-35 arasında mekana ve miktara göre değişik fiyatlarla karşınıza çıkıyor. Kafe, bar ve restoranlarda yerel biraları 35 cl'lik Bucanero ve Cristal fiyatları 1,20-3 CUC arasında servis ediliyor. Bira servisi masanızda açılarak buzlu bardağın içine bir iki parmak hizasında dökülerek servis ediliyor. Bu hareketi mutlaka yapıyorlar, tam doldurmalarını ya da hiç doldurmamalarını beklemeyin. İthal bira olarak Heineken ve Bavaria ile karşılaşıyorsunuz. Yerellerden 0,5-1 CUC yüksek fiyatla satılıyor. Kokteyl fiyatları yine mekâna ve içeriğe göre değişiklik göstermek kaydıyla 2-7 CUC arasında değişiyor. Su fiyatları market olarak geçen yerlerde bile farklılaşıyor. Büyük su 0,7-2 CUC, küçük ise 0,5-1,5 CUC aralığında geziyor.

Kent başlı başına bir müze. Bu müze içinde adım başı başka bir müze var. Nerdeyse herkes ressam ya da müzisyen diyecek kadar çok sayıda müzisyen ve ressam görüyorsunuz sokaklarda. Seyahat amacı ortaya net bie şekilde konulup ona göre planlanmalı. Her şeyi yapayım derken hiç bir şey yapamadan dönülebilir aksi takdirde. Sadece Havana yerine 8-10 günlük farklı yerleri de kapsayan bir tur planı çıkarmaktadır yarar var. Fotoğraf çekmeyi sevenler yüksek kapasiteli hafıza kartları ile gelmeli. Her an bir şeyler çekmeyi tetikleyen görüntüler var her yerde. En az bir kez de makine kullanmadan şehir turu yapmakta yarar var, gözleri dört açıp, hiç bir şeyi kaçırmamak için. İnternet az yerde ve yüksek bedelle ulaşılabilir olduğundan içinde bulunduğunuz anı, dünyayı yaşayabiliyorsunuz. İnternet demişken saati 6-10 CUC arasında değişiyor.

Denize girmek için Havana dışı tercih edilmeliymiş. Hotel Copacabanna'nın plajını beğenmediğim için denize girmedim. Daha güzel plajlar Havana'dan uzaklaşmayı gerektiriyor anlaşılan.

Bir coco-taksici ile anlaşıp bir iki saatlik tur güzel bir deneyim olabilir. Amerikan klasiği ile kenti gezmek iyi bir deneyim olabilir. Coco taksiler saat ücreti olarak 10-15 CUC, Amerikan klasikleri 30-40 CUC ile konuşmaya başlıyorlar. Kişi sayısına göre fiyat değişebilir, paylaştığım fiyatlar tek başına gezen benim karşıma çıkan fiyatlar. Taksiciler de Amerikancılar da organize olmuşlar. Toplandıkları çatı sayısını bilmiyorum ancak grup grup hareket ettikleri görünüyor, herkesin yeri belli. Fırsatçılık yapanların olduğunu da eklemeliyim.

İlgimi çekmediği için gitmediğim bir diğer kale de "Fortaleza De San Carlos De La Cabaña" ismiyle biliniyor. Aslında bir saaatlik üstü açık Oldsmobile ile yaptığımız tur sırasında gittik ancak araçtan inmeyip geçerken izlediğim bölgede sergilenen gösteri ve seremoni ilginç gelebilir. İspanyol kolonilerden kalma geleneksel seremoni, her gün saat 21.00'de tek pare top atışı ile bitiriliyormuş. Bölgenin genel adı "Plaza de Armas" olarak geçiyor. İçinde Che Müzesi de yer alıyor. Ayrıca büyük bir İsa heykeli de Plaza de Armas bölgesinin hemen dışında manzara ve fotoğraf çekmeyi sevenler için güzel bir alanda yükseliyor. Bu bölgeye "Tunel de-la Bahía De La Habana" adıyla bilinen tünelden geçilecek gidiliyor. Adada araç kullanım hızı düşük olduğu için yakın görünen mesafeler düşündüğümüzden çok daha uzun sürede kat ediliyor.

"Plaza de La Revolucion" binasının 33. Katından Havana manzarası görülmeye değer. Havana'nın en büyük ve en yüksek binasının son katı yarısı bar yarısı restoran olarak hizmet veriyor.

Hotel Nacional de Cuba mutlaka görülmeli. Ambos Mundos, Habana Libre, Saratoga otelleri de görülmeye değer. Habana Libre eskiden Hilton olarak hizmet veriyormuş. Nazım Hikmet Küba seyahatinde orada kalmış. Ikinci katında Nazım Hikmet'in resmi yer alıyor duvarda. Nacional 1930'larda Amerikan mafyasının kumar oynamaya geldiği otel, gece kulübü ile de ünlüymüş. Gerek o yıllarda gerek devrim sonrasında çok sayıda ünlü ismi konuk etmiş. Manzarası da güzel, içi de, dışarıdan görünüşü de. Tarih kokusunun yanında küf kokusunun da var olduğunu unutmamalı. Ambos Mundos ise Hemingway'in kaldığı yer. Terasına emektar asansörü ile çıkılmalı, oradan da Obispo'ya ve Havana'ya bakılmalı. Saratoga geçerken görüp girdiğim yine tarih kokan bir otel o da Obispo üzerinde. Kentte o kadar çok güzellik var ki, hangi birini saymalı bilemedim. İspanyolca bilmediğim için çoğunun adlarını da ezberleyemedim.

John Lennon sever biri olarak, daha doğrusu çok sever biri olarak iki kez gittim heykelinin olduğu ve adını taşıyan parka. Birinde Coco taksi ile ikincisinde yürüyerek. Vedado bölgesinde 17 ile 6'nın kesişiminde. Aynı sokakta Amarillo Submarino adlı bara da uğranılabilir, orada müzik yaptığı söyleniyor, doğruluğundan emin değilim.

Hemigway'in sürekli takıldığı iki tane bar var kabaca biri Obispo'nun başında diğeri sonunda denebilir. El Capitolionun karşısından sokağa girince El Floridata ile karşılaşıyorsunuz, oradan Obispo'yu takip edip sonlarına doğru. Hotel Ambos Mundos, karşınıza çıkan ilk alana çok yakın bir noktada da La Bodeguita Del Medio var. Kime sorsanız tarif ederler. Tamamen turistik özellikler kazanmış mekanların hepsinde değişik kokteyller denedim, beklentilerimi karşılamadı hiç biri.

Morro Kalesinin ( Castillo De Los Tres Reyes Del Morro ) karşısında anfitiyatro var. Maximo Gomez heykelini geçer geçmez karşınıza çıkar. Deniz sol kaldırımın arkasında kalacak şekilde yürürken hemen sağda karşılar sizi anfitiyatro. Onun önündeki Park'ta ( Parque Cespedes ) büstler var, işte onlardan biri Atatürk'ün. Yurtta sulh, cihanda sulh."sözü Türkçe ve İspanyolca olarak yazılmış abideye. Parque Cespedes'i geçip yürümeyi sürdürdüğünüzde sağda bir alan olacak oradan girince de önce La Bodeguita Del Medio ile tanışabilir, ardından Obispo'ya girerek önce. Hotel Ambos Mundos, sonunda da El Floridata'ya ulaşabilirsiniz. Bu kadar kısa anlattığıma bakmayın çok hızlı yürüyemezsiniz, sağa sola bakmaktan, farklı ve güzel şeyler görmekten. Doya doya gezmek için o alana bir gün ayırmalı. Katedraller, müzeler, anıtlar, anılar kısacası çok şey var eski Havana'nın o taraflarında.

Para bozdurmanız gerektiğinde en uygun kur "Cadeca - Casa De Gambio" adlı banka şubelerinde bulunuyor. Oteller 100 Euro'da 7-10 CUC kadar geride kalıyor banka şubelerinden. Hemen her yerde karşınıza çıkabilir "Cadeca"lar, bu yüzden ismini not etmekte yarar var. Havaalanı çıkışında ilk para bozdurma eylemini gerçekleştirebilirsiniz. 26 Ağustos 2014'te 500 Euro karşılığı 633 CUC alarak başladım gezime. Dikkat etmezseniz CUC su gibi akıp gidiyor, haberiniz olsun. Ayrıca sokakta fırsatçılara bozdurmak da tehlikeli.


Ülkede silah ve uyuşturucu kullanımı yok. "Kim vurdu"ya gitmezsiniz. Diğer orta ve latin Amerika ülkelerinden çok ama çok farklı. Sokaklarda dilenciler, fırsatçı korsan rehberler, fahişelere karşılaşırsınız ancak silahlı biri ya da uyuşturucudan uçmuş biri ile asla. Hele hele normal Küba sokaklarında çok güzel insanlar ve yaşamlar görürsünüz. Evet kentte korna sesi var, gerçi bizimki kadar değil ama var. Sekiz gün sekiz gece geçirdiğim kentte trafikte ya da başka bir yerde kavga gördüm mü? HAYIR, kavga nedir bilmiyorlar, aslında var ya toplanıp gidip döveceksin hepsini. Şaka bir yana hiddetsiz ve şiddetsiz yaşayan bir kent gördüm kaldığım süre boyunca. Bu güzelliği herkes yaşamalı ve bence çok da geç kalmamalı. 

Taylanca
Fotoğraflar: T.Ö.Ç/Havana/Ağustos-Eylül 2014












































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder